
“İnsanın bu dünyada mücadelesini verdiği amaçlar üçtür, ne daha çok ne daha az; sevgi ve zevk (kama), güç ve başarı (artha), adil düzen ve ahlaki erdem (dharma).” -Joseph Campbell
“Yola dünyayı kurtarmak için değil kendimizi kurtarmak için koyulursun. Ama bunu yaparken dünyayı kurtarırsın. Yaşam dolu bir insanın etkisi yaşam verir.” -Joseph Campbell
“Girmeye korktuğun mağara, umduğun hazineyi saklıyor olabilir.” -Joseph Campbell
İnsan deneyimleri temelde ortak bir tema içerebilir mi? Okuduğumuz romanlardaki, izlediğimiz filmlerdeki hikayeler aslında hep aynı şeyi anlatıyor olabilir mi? Her deneyim nevi şahsına münhasır olsa da aslında aynı yolda, ortak bir paylaşımlı yolculuğu deneyimliyor olabilir miyiz?
Dahası, her insanın, hepimizin hikayesi temelde aynı hikayenin farklı varyasyonları olabilir mi? İnsanlık tarihinden binlerce değil de aslında tek bir hikaye olabilir ve hepimiz de o hikayeyi deneyimliyor olabilir miyiz?
Bu soruların doğasını, biri kurgusal, diğeri gerçek iki hikaye üzerinden; Matrix filmindeki Neo karakteri ve Ekrem İmamoğlu’nun hikayesi üzerinden anlamaya çalışacağız. Keza bu hikayeler aslında hepimizin hikayesi, yani aslında hepimiz kahramanız…
Türkçe’de “Tek Mit” ya da “Evrensel Mit” olarak da adlandırabileceğimiz “Monomyth” kavramı, karşılaştırmalı mitoloji uzmanı ve araştırmacı yazar Joseph Campbell tarafından geliştirilen bir kavram.
Campbell, 1949’da yayımladığı Bin Yüzlü Kahraman (The Hero with a Thousand Faces) adlı kitabında, dünya çapındaki mitler, efsaneler ve hikâyelerde ortak bir yapı olduğunu öne sürüyor. Bu yapıya “Kahramanın Yolculuğu” (The Hero’s Journey) adını vermişti ve bunun insan deneyiminin evrensel bir yansıması olduğunu savunmuştu. Monomyth, bir kahramanın sıradan dünyasından çıkıp olağanüstü bir maceraya atılması, zorluklarla karşılaşması, dönüşüm geçirmesi ve sonunda toplumu ya da kendini iyileştirecek bir “hediye” ile geri dönmesi sürecini tanımlar. Campbell’a göre, kültürler ve zamanlar farklı olsa da, bu temel hikâye şablonu insanlığın kolektif bilincinde yer alır.
Campbell, bu yolculuğu genellikle 3 ana kategoride (Ayrılış – Erginleşme – Dönüş), 12 alt aşamaya ayırır:
1. Olağan Dünya (Ordinary World): Kahraman, maceraya atılmadan önceki alışıldık dünyasında tanıtılır.
2. Macera Çağrısı (Call to Adventure): Bir sorun, meydan okuma veya görev ortaya çıkar ve kahramanı maceraya çağırır.
3. Çağrının Reddedişi (Refusal of the Call): Kahraman başlangıçta korku, tereddüt veya sorumluluklarından dolayı çağrıyı reddeder.
4. Bilge Mentor ile Karşılaşma (Meeting with the Mentor): Kahraman, ona rehberlik edecek, bilgi veya araç sağlayacak biriyle karşılaşır.
5. İlk Eşiği Geçiş (Crossing the First Threshold): Kahraman, güvenli ortamı geride bırakır ve bilinmeyen, tehlikeli maceraya ilk adımını atar.
6. Testler, Müttefikler ve Düşmanlar (Tests, Allies, Enemies): Yeni dünyada kahraman; dostlar, düşmanlar ve çeşitli sınavlarla karşılaşır.
7. İç Uzaklara Yaklaşma (Approach to the Inmost Cave): Kahraman, en büyük sınavıyla yüzleşeceği yere yaklaşır.
8. En Büyük Sınav (Ordeal): Kahraman; ölüm, korku veya en büyük engel ile karşılaşır ve bunu aşmak zorunda kalır.
9. Ödül (Reward): Kahraman, mücadele sonucu ödülünü veya bilgeliği elde eder.
10. Dönüş Yolu (The Road Back): Kahraman, kazandığı ödülle evine dönmek için yolculuğa başlar.
11. Diriliş (Resurrection): Kahraman, dönüş yolunda son bir sınavla yüzleşir. Bu sınav, kahramanı tamamen dönüştürür.
12. İksir ile Dönüş (Return with the Elixir): Kahraman, kazandığı bilgi, güç veya ödülle evine döner ve bu kazanımı çevresiyle paylaşır.
Dünya tarihindeki her mitolojik hikayedeki ana kahraman (Gılgamış’tan Buda’ya, Theseus’tan Artemis’e dek…) temelde bu yolculuğu izler. O nedenle farklı kahramanlar olsa da temelde tek bir mit vardır. Monomyth ve kahramanın yolculuğu analojisi günümüzde edebiyat, sinema ve oyunlarda sıkça kullanılır. Örneğin, Star Wars’taki Luke Skywalker, Yüzüklerin Efendisi’ndeki Frodo Baggins ya da The Matrix’teki Neo, bu yapıyı takip eder. Campbell’ın teorisi, hikâye anlatıcılığında güçlü bir rehber olarak kabul edilir çünkü izleyiciye içten içe tanıdık ama derin bir deneyim sunar. Kısacası, monomyth, kahramanın dönüşüm yolculuğunu evrensel bir çerçevede ele alan bir hikâye şablonudur ve insanlığın ortak bilinçaltından beslendiği düşünülür.

Konuyu daha iyi anlamak için Matrix’teki Neo’nun hikayesini kahramanın yolculuğu aşamaları üzerinde inceleyelim:
1. Ayrılış (Departure)
- Sıradan Dünyadan Çağrı (Call to Adventure): Neo’nun yolculuğu, sıradan bir bilgisayar programcısı olarak yaşadığı dünyasında başlar. Bir gece bilgisayar ekranında beliren gizemli mesajlar (“Beyaz Tavşanı takip et”) ve Trinity’nin ona ulaşmasıyla çağrı gelir. Bu, Neo’nun rutin hayatından daha büyük bir gerçekliğe davetidir.
- Çağrıyı Reddetme (Refusal of the Call): Neo, Trinity ve Morpheus’un sunduğu gerçeklik fikrine şüpheyle yaklaşır. Özellikle Morpheus’la ilk buluştuğunda, kırmızı ve mavi hap arasında bir seçim yapması gerektiğinde tereddüt eder. Binadan çıkarken tehlikeli bir kaçış yerine geri dönmeyi düşünmesi, bu reddedişin bir göstergesidir.
- Doğaüstü Yardım (Supernatural Aid): Morpheus, Neo’ya rehberlik eden doğaüstü bir figür olarak ortaya çıkar. Kırmızı hapı sunarak Neo’nun gerçeği görmesine yardım eder ve ona Matrix’in doğasını açıklar. Trinity de bu süreçte Neo’ya destek olur.
- Eşiğin Geçilmesi (Crossing the Threshold): Neo, kırmızı hapı alarak Matrix’ten uyanır ve gerçek dünyaya adım atar. Bu, onun sıradan dünyasını terk edip bilinmeyen bir maceraya girişinin dönüm noktasıdır; fiziksel olarak kapsülden çıkışı ve Zion’un gerçekliğine geçişi bu eşiği temsil eder.
- Balinanın Karnı (Belly of the Whale): Neo’nun kapsülden uyanışı ve makineler tarafından kontrol edilen distopik dünyada kendini bulması, bu aşamaya denk gelir. Zayıf ve çaresiz bir halde, gerçekliğin sert yüzüyle karşılaşır; adeta “ölüp yeniden doğar”.
2. Erginleşme (Initiation)
- Sınavlar Yolu (Road of Trials): Neo, Matrix içinde çeşitli sınavlardan geçer. Eğitim simülasyonlarında dövüş teknikleri öğrenir, Ajan Smith ile ilk karşılaşmalarında zorlanır ve Matrix’in kurallarını anlamaya çalışır. Bu süreç, yeteneklerini ve sınırlarını test eder.
- Müttefiklerle Buluşma (Meeting with the Allies): Neo, Morpheus, Trinity ve Zion’un diğer direnişçileriyle bağ kurar. Özellikle Trinity’nin ona olan inancı ve Morpheus’un rehberliği, Neo’nun yolculuğunda kritik bir destek sağlar.
- Mağaraya Yaklaşma (Approach to the Inmost Cave): Neo, Morpheus’u kurtarmak için Ajanlar tarafından ele geçirildiği binaya doğru ilerler. Bu, hem fiziksel hem de zihinsel olarak en tehlikeli bölgeye yaklaşımıdır; Neo’nun kararlılığı burada sınanır.
- Mağara (Ordeal): Neo’nun Ajan Smith ile yüzleştiği ve öldüğü an, bu aşamanın zirvesidir. Ölüm, kahramanın en büyük sınavıdır; ancak Trinity’nin sevgisi ve inancıyla Neo yeniden dirilir. Bu, onun potansiyelini fark ettiği andır.
3. Dönüş (Return)
- Ödül (Reward): Neo, Ajan Smith’i yenerek ve Matrix’in kodlarını manipüle edebildiğini keşfederek ödülünü alır: Kendi gücünün farkına varır ve “Seçilmiş Kişi” olduğuna dair inancı pekişir.
- Dönüş Yolu (Road Back): Neo, Matrix’ten çıkarak Zion’a geri döner, ancak bu dönüş aynı zamanda insanlığı kurtarma misyonunun başlangıcıdır. Artık Matrix’in içindeki kuralları değiştirebileceğini bilerek hareket eder.
- Ustalık ve Dönüşüm (Master of Two Worlds & Return with the Elixir): Neo, hem Matrix’in sanal dünyasını hem de gerçek dünyayı kontrol edebilen bir usta haline gelir. Filmin sonunda Ajan Smith’i yok eder ve insanlara umut vaat eden bir figür olarak geri döner. Bu “iksir”, onun Matrix’i aşma yeteneği ve insanlık için yeni bir başlangıç umududur.
Neo’nun yolculuğu, sıradan bir insandan efsanevi bir kahramana dönüşümünü mükemmel bir şekilde yansıtır. Matrix, kahramanın yolculuğunu modern bir mitoloji olarak yeniden inşa eder.

Peki monomyth ismiyle müsemma olarak sadece mitolojiler için mi geçerli? Yoksa kendi hayatlarımıza da uyarlanabilir mi? İmamoğlu üzerinden değerlendirelim:
1. Ayrılış (Departure)
Sıradan Dünyadan Çağrı (Call to Adventure): 2018
- İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak görece “sıradan” bir dünyada, yerel bir yönetici kimliğiyle tanınıyordu. CHP’nin onu İstanbul gibi devasa bir metropolün yönetimine aday göstermesi, kahramanın alışık olduğu dünyadan çıkıp büyük bir maceraya çağrılmasıdır. Bu, İmamoğlu için hem bir fırsat hem de devasa bir sorumluluk anlamına gelir; çünkü İstanbul, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik kalbidir ve buradaki mücadele ulusal çapta bir etki yaratma potansiyeline sahiptir.
Çağrıyı Reddetme (Refusal of the Call): 2018
- İmamoğlu’nun adaylık sürecinde tereddüt ettiği ya da çekincelerinin olduğuna dair somut bir bilgi olmasa da, İmamoğlu’nun Beylikdüzü’deki rahat konumunu bırakıp, AKP’nin 25 yıldır yönettiği İstanbul’da zorlu bir seçime girmesi, başlangıçta riskli bir hamle olarak görülebilir. Keza adaylığı hakkında yeterince tanınmadığı için pek çok spekülasyon dolanır ancak İmamoğlu bu çağrıyı kabul ederek ilerler.
Doğaüstü Yardım (Supernatural Aid): 2019 Başları
- İmamoğlu’nun yanında, deneyimli siyasetçiler, kampanya ekibi (örneğin Murat Ongun, Necati Özkan gibi isimler) ve halkın desteği bir tür “doğaüstü yardım” olarak işlev görür. Bu destek, ona sıradan bir belediye başkanından ulusal bir figüre dönüşme gücü verir. Keza Necati Özkan da bizzat kendisiyle ilgili bir “Kahramanın Yolculuğu” kitabı yazmıştır.
Eşiğin Geçilmesi (Crossing the Threshold): 31 Mart 2019
- 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi ve 17 Nisan 2019’da mazbatayı almasıyla, İmamoğlu, sıradan dünyasını (Beylikdüzü) geride bırakıp, bilinmeyen ve tehlikeli bir alana, yani İstanbul’un kaotik siyasi arenasına adım atar. Bu, kahramanın artık geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıktığı noktadır.
Balinanın Karnı (Belly of the Whale): Mayıs 2019
- 6 Mayıs 2019’da YSK’nın seçimi iptal etmesi ve mazbatasının alınması. İmamoğlu, kazandığı seçimin iptaliyle ilk büyük bir kriz ile karşılaşır. Bu, kahramanın “balinanın karnına” düşmesi gibidir; kontrolü kaybettiği, karanlık ve belirsiz bir döneme girer. Ancak bu aynı zamanda onun direncini ve kararlılığını sınayan bir başlangıçtır. Bu arada Balinanın Karnı Yunus’un Balinanın Karnına girmesi ve oradan çıkması hikayesine göndermedir.
2. Erginleşme (Initiation)
Sınavlar Yolu (Road of Trials)
- 23 Haziran 2019’da yenilenen seçimi tarihi bir farkla kazanması, ardından belediye başkanlığı süresince karşılaştığı soruşturmalar ve engellemeler (2019-2025). İmamoğlu, yenilenen seçimi %54,2 oyla kazanarak gücünü kanıtlar. Ancak sonrasında, YSK üyelerine hakaret davası (2021-2022), ihale usulsüzlükleri soruşturmaları ve siyasi yasak tehditleri gibi bir dizi sınavla yüzleşir. Bu aşama, kahramanın yeteneklerini geliştirdiği ve düşmanlarla mücadele ettiği dönemdir.
Müttefiklerle Buluşma (Meeting with the Allies)
- CHP lideri Özgür Özel, Mansur Yavaş ve halkın desteği (2019-2025). İmamoğlu, bu süreçte Özgür Özel gibi parti liderleri, diğer belediye başkanları ve halkın geniş kesimlerinden destek alır. Bu müttefikler, onun yolculuğunda yalnız olmadığını gösterir ve moral gücünü artırır.
Mağaraya Yaklaşma (Approach to the Inmost Cave)
- 18 Mart 2025’te diplomasının iptal edilmesi ve 19 Mart 2025’te gözaltına alınması. İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçime hazırlanırken, diplomasının iptali ve ardından “terör ve yolsuzluk” suçlamalarıyla gözaltına alınması, onun en karanlık ve tehlikeli sınavına yaklaştığını gösterir. Bu, kahramanın “mağaraya” girişidir; hayatının en büyük tehdidiyle yüzleşeceği an.
Mağara (Ordeal)
- 23 Mart 2025’te tutuklanması. İmamoğlu’nun cezaevine gönderilmesi, kahramanın “mağaradaki” en derin sınavıdır. Keza hapse girmek, mağara metaforuyla birebir eşleşir. Bu, onun fiziksel özgürlüğünü kaybettiği, siyasi kariyerinin ve ideallerinin tehdit altında olduğu bir ölüm-yeniden doğum anıdır. Halkın protestoları ve muhalefetin tepkisi, bu sınavın sadece İmamoğlu’ya değil, tüm demokrasi mücadelesine bir yansıması olduğunu gösterir. Kahraman burada ya yıkılacak ya da daha güçlü bir şekilde yeniden doğacaktır.
3. Dönüş (Return)
Henüz bu aşamaya gelmedik, keza kahraman halen mağaranın içerisinde. Fakat Joseph Campbell bize bu hikayenin nasıl bittiğini yazmış (yukarıda).
Bütün hikayeler temelde aynı şablonu izliyorsa, aslında ülkemizin hikayesinin de bu şablona uyduğunu (Kurtuluş savaşı, mağaraya iniş, çıkış ve yükseliş aşamaları vs.) göreceksiniz. O halde sadece insanlar değil kurumlar da bu şablonu izliyor. Dahası her birimizin hikayesi içinde bulunduğumuz topluluğun hikayesini oluşturuyor. Hikayeyi, göz önünde bulunan kahramanlar yazıyor gibi görünse de aslında hikayenin nihai yazarı hepimiziz…
Tek yapmamız gereken maceraya çağrıyı görmek ve yolculuğa adım atmak…
Kendi kişisel mağaralarımızdan çıkıp dönüş yoluna, dönüşüm yoluna geçmemiz dileğiyle, her şey çok güzel, herkes hayatlarının kahramanı olacak… 🙂
Kahramanın yolculuğu konusuyla ilgili diğer yazılar:
Zaman Yolcusu
Zamanın Ötesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.