Entropi & Zaman

Ortalama okuma süresi 4 dk.
entropi ve zaman

Entropinin en basit tanımı şudur: “Kainatta her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister.”

Yani her şey,ama her şey dağılma ve bozulma eğilimindedir. Dalından koparılmış bir elma giderek bozulmaya başlamasını buna örnek verebiliriz. Hatta dalından koparmasanız da bir süre sonra elma düşüp toprağa karışacak ve bozulacaktır. Oysa bir zamanlar tüm düzenliliği ve fonksiyonelliğiyle mükemmel bir elmaydı. Onu yiyebilir ve onun size verdiği minik de olsa enerjiyle metabolizmanızı besleyebilir ve kendinizin düzenini koruyabilirdiniz.

Entropiyi zaman ekseninde ele almak gerekir. Bir vazo kırıldığında onu tekrar eski haline getiremezsiniz. Yani düzenli olan vazo entropiye uğramış ve düzenini kaybetmiş, düzensiz olmuştur. Geri de alamazsınız. Yani entropi zaman gibi doğrusaldır. Zamanın doğrusal olduğu şimdilik bir ön kabul, Einstein bunu öne sürmüştü ama kuantumdan sonra bu teori büyük ölçekte çöktü. Bunun anlamı basitçe şu an hem dünü, hem bugünü, hem de yarını yaşıyor olabiliriz ya da yaşayan yapılar, maddeler olabilir. Ama bu da sadece bir teoridir o nedenle gözlem veren teori zamanın doğrusallığıdır. Yani şimdilik zaman eğilip bükülebilen bir çubuk gibi ve deterministik. Yani sebep ve sonuçlar var. Yani önce vazoya çarparsınız, vazo yere düşer ve kırılır. Vazoyu bir zamanlar düzenli, kırık olmadığı bir ana geri döndüremezsiniz. Zaman gibi doğrusaldır derken bunu kastediyordum. Geri döndürülemez. Ama zamanın doğrusallığı da, entropinin doğrusallığı da şu anki gözlemlerimiz doğrultusunda bir ön kabuldür. Bunları dogmalaştırmayın. Değişebilir.

Evrendeki her şey dağılır. Galaksiler birbirinden uzaklaşır, güneş ısısını kaybeder günden güne, bundan 5 milyar yıl sonra da olsa bu ısı kaybı yüzünden bir gün o da ölecektir. Evren top yekün bir gün tüm enerjisini kaybedecek ve geriye tek bir parıldayan yıldız bile kalmayacaktır. Tamamıyla yok oalcaktır. Bu süre hesaplamalara göre çok çok uzun süreler sonra olacaksa bile bir gün olacaktır. İnsan entropiye uğrar, hücreleri ölür, kendi ölür… Boşuna termodinamiğin ikinci yasası değildir entropi. Entropiden hiç birşey kurtulamaz.

İlgili yazı:   Yapay Zeka & Sosyal Medya

İnsan da kurtulamaz. İnsanlar da aynı elma gibi bozulma eğilimindedir. Giderek hem fiziksel olarak hem de düşünsel olarak dağılırız. Misal baskı ile kontrol altına alınan toplumlar o baskıyı kırmak isterler. Çünkü baskı onları bir düzene sokmak ister ancak toplum daha düzensiz olmak ister. Aynı bir şişedeki gaz gibi. Şişeyi açtığınızda gaz daha düzensiz olan dış ortama kaçmak ister, oysa şişenin içinde düzen vardır…

Duygularımız bile entropiye uğrar. Severiz, sevdiğimizde sanki hayatın anlamını bulmuş gibiyizdir. Sanki hayatta doğru yer ve doğru zamanda, tam da olması gereken yerdesinizdir severken. Hayatınızı düzenli hissedersiniz, doğru hissedersiniz. Ama bir süre sonra sebepsiz yere bozulur bu düzen. Ya karşınızdaki ya da siz artık bu düzeni istemezsiniz. Bazen aldatır, bazen aldatılırsınız bu düzeni gizli gizli yıkmak için. Bir süre sonra da ayrılırsınız. Düzen bozulur, entropiye uğrarsınız. Her yeni başlangıcın istisnasız bir katili vardır; entropi. Odanızı toplarsınız, bozulur. Çiçek yetiştirirsiniz, solar. Mutlak sonu getiren entropidir.

Entropiden kurtulmanın tek yolu mutlak sıfırdır. Yani -273 santigrat derece. Eğer kendinizi bu derecede dondurursanız asla yaşlanmazsınız, garantisini veririm. 

Peki entropi ve zaman arasındaki ilişki nedir?… Sihirli soru bu. Zaman yüzünden mi her şey entropiye uğrar? Yoksa entropi mi zaman olgusunu / algısını yaratmıştır?

Soruları açmak gerekirse; zaman akıp giderken mi bu bozulmalara yol açıyor peşinden? Zaman gerçekten doğrusalsa o zaman sanki bir buldozer gibi ilerlediği yolda önüne geçeni yıkıp geçiyor mu? Entropiye bu mu yol açıyor?

Yoksa entropi; maddenin, daha doğrusu atomun, daha da doğrusu atomaltı parçacıkların bir karakteristiği ve bozulmalara bu atomaltı parçacıklar mı yol açıyor? O zaman entropiyi durdurmanın ya da geri çevirmenin bir yolu var mıdır bu atomaltı parçacıkların ayarlarıyla oynayarak? Düşünsenize, entropiyi durdurmak yaşlanmayı engellemek demek olurdu. Entropiyi geri çevirmek ise ölüleri bile tekrar diriltmek olabilirdi. 

İlgili yazı:   Black Mirror - Hang The DJ Analiz & Ruh İkizlerinin Kavuşması

İkinci teori şimdilik daha çok gözlem veren bir teori. Çünkü maddenin / hareketin zamanı yarattığını biliyoruz. Şimdi bu ikinci teorinin, yani zamanı entropinin yarattığının gerçek olduğunu varsayalım. Entropiyi de maddenin bir özelliği olduğunu kabul edelim bu bağlamda. Atomaltı parçacıkların da davranışlarını çözdüğümüzü ve maddenin bozulmasını durdurabildiğimizi, geri çevirebildiğimizi farzedin. (Hali hazırda atomların elektron seviyeleriyle oynayarak doğada saf halde bulunmayan yep yeni maddeler meydana getirilebiliyor.) O zaman entropiyi geri çevirmek nelere yol açardı, bu teknolojiyle neler yapabilirdik?…


Zamanın Ötesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Subscribe
Bildir
guest

41 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
GM

Bir yandan fiziksel doğa termodinamiğin katı kurallarıyla düzensizliğe yönelirken, öte yandan biyolojik doğa enerjiyi kullanarak düzen kurmaya çalışıyor 🙂

resul demirci

Aslında evren düzenden düzensizliğe geçerken hayat düzensizliğin içindeki düzen

resul demirci

Evren zihnimizdir dolayısıyla zihnimizde ürettiğimiz her fikir gene bu evren içindedir ve fikirlerimiz bu evren içinde anlamlıdır ki bu evrenin dışında yokuz anlamına gelir.

GM

Evrenin ve varlığın zihnin bir ürünü olduğunu düşünmüyorum. Ben, bizden bağımsız olarak bir gerçeğin var olduğuna inanıyorum. Yani, insan hiç var olmasaydı bile evren var olurdu – ki bu uzak geçmişte böyleydi – ve bu evrenin ve barındırdığı herşeyin gerçekliğinde bir eksilmeye sebep olmazdı.

resul demirci

Evrenin doğum öncesi ,doğumu, şimdiki hali ve gelecekteki haliyle evren her yönüyle henüz anlaşılamayan ve yaşamın sırlarını içinde barındıran bizi sınırlandıran bir örtü.İnsan gözlemleri ile bu evrendeki olayları etkiliyor (kuantum mekanikde olduğu gibi) bu da insanı bu evrende farklı bir yere koyuyor insanı evrenin bir parçası olmaktan çıkarıyor…

GM

İnsanın evreni gözlemi tam olarak nasıl evrene bir müdahaleye sebep oluyor tam olarak bilmiyorum ama bu durumda diğer canlıların da evreni gözlemlemesinin – her ne kadar bir anlam çıkaramıyor olsalar da – evrende bir değişime sebep olduğunu söyleyebilir miyiz? Söyleyebilirsek, insanın diğer canlılardan fazla bir farkı (bu anlamda) olmuyor.

resul demirci

veya yapılan elektron deneylerınde gözlenen odur ki elektron eger bir gözlemci varsa başka sekilde yoksa başka şekilde davranmaktadır.

gokhan

elektronu gözlemleyen gözlemci mikroskobun arkasındaki göz m / elektron gözlemlenmediğinde nasıl davrandığı nasıl biliniyor, elektron canlı gözlemciye göre mi davranışı değiştiriyor sadece ?

cuneyt

Nasil bakarsan oyle gorursun. Bu sosyal bilimcilerin soylemi. Quantum dunyasinda bireylerin uzay zaman icinde yol alirken kendi evrenlerini olusturmasindan bahsediliyor. Yani etkeniz edilgen degiliz. Ozgur irademizle kendi yazgimizi olusturabiliyoruz. Simulasyon evreninde yasadigimiz da soyleniyor bu da baska bir teorem. Einsteinin sozu “biz bakmadigimiz zaman ay orda gercekten duruyormu” sozu dusundurucu gercekten. Tum hepsini birlestirip dusundugumuzde elektron biz baktigimizda neden farkli oluyor anlam kazanabilir. Bu elektron zaten dalga fonksiyonu paterni cizip tum evrene tum formlarda dagilmiyor mu? Ya da daha derin bir soru: Bakarak degisen elektron gercekte var mi?

Go khan

Bu evrenin dışında zamandan ve mekandan bağımsız, zaman kendisinin bir yaratımı olan, herşeyi kontrol eden ve kendisini – inanılmaz – derecede gizleyen bir yaratıcı olduğuna inanıyor musunuz ?

Aşağıda bilim insanlarının görüşlerini paylaştım.

Sizin düşünceniz nedir sorum ile ilgili

“Az felsefe insanı tanrıtanımazlığa götürür,derinlemesine felsefe insanları tanrıya vardırır.”
-Francis Bacon 1561-1626 –

“Doğa bilimleri bardağından içilen ilk yudum insanı ateist yapar.ama bardağın dibinde tanrı sizi beklemektedir…!”
-Werner Heisenberg- (Nobel Ödüllü Fizikçi)

“Evrenin en anlaşılmaz özelliği, anlaşılabilir olmasıdır.”
-Albert Einstein-

Bu en muhteşem sistem,ancak “çok kudretli ve çok zeki” bir varlığın yönetimi ile işleyişine devam edebilir.
-Isaac Newton 1642-1627 – (Modern Fiziğin Atası)

“Biri diğerini tamamladığı için din ve bilim arasında gerçek bir karşıtlık olması mümkün değildir.”
– 1918 Nobel Fizik Ödülü Sahibi Max Plank

resul demirci

peki bir soru big bang ile oluşan evren sözüm ona boşlukta genişliyor peki bu genişlemenin fizik açısından işleyişi nasıldır acaba düşünsenize koca evren ki sonsuz kütle boşlukta sabit bir noktaya göre mi genişiliyor yoksa bu evrenin de dısında baska fiziksel olaylar belkide başka evrenler …….

resul demirci

o 11 boyut 3 uzayı biri zamanı temsil eder.Sicim teorisi paralel evrenlere de davet cıkarıyor biliniyor ki bu evrenin bir titreşim frekansı var paralel bir evrenin başka bir frekansda bulunması paralel evrenler teorisine göre mümkün üstelik heisenbergin belirsizlik ilkesi de bu iddaları destekler ..

zamanm

11 boyut aslında matematiksel bir olasılık. fizikselliği ispatlanması çok zor bence. 11.boyutta herşey mümkün. yani düşündüğümüz ve düşünemediğimiz herşey. mesela 4. boyutta biz şu anki kaderimizi yaşarken 5. boyutta bizim olası tüm olası kaderlerimiz yaşanıyor. daha üst boyutlarda farklı fiziksel özelliği bulunan evrenler de olası. Mesela tom ve jerry’deki peynirden ayın olduğu evrenler bile var ve mümkün 🙂 ve 11. boyut bir dalga fonksiyonu gibi tüm alternatifleri içeriyor. tabi sadece teori ve matematiksel olasığı içeriyor. aynı zamanda 2 ve 1. boyutta da algılayamadığımız hayatlar olabilir.

merve

Yani siz diyorsunuz ki bütün dinler aslında insanlar tarafından ulaştıkları bilimsel ve gözlemsel sonuçlarla oluşturuldu ve insanların bu kadim bilgileri çağlar boyu birbirine aktarması ve yaşamı aslında nasıl yönlendireceğimizi , zamanı nasıl yönlendireceğimizi bize aktarmak istediler. Ancak temizlik oldu ve tüm bilgiler yazılanlar havada kaldı kimisi deli saçması dedi inanmadı kimisi büyük bir yaratıcıdan korktuğu için inandı fakat genede mesajı anlamadı. Bence çok mantıklı bir teori. Ama bu bir büyük yaratıcı olmadığı anlamına gelmiyor. sizin bahsettiğiniz gibi yaratıcı evrenin her yerinde bir kalemde, tenekede, toprakta bitkide insanda. Kendini gözlemlemek için evreni yarattı zaten ona müdahale amacı yok. çoğu kişi o kadar acılar yaşanıyor açlık susuzluk veya çocuk tecavüzleri Allah neden yardım etmiyor diyor. Aslında bunun temel nedeni bütün iyi şeyler gibi bütün kötü şeylerinde onun olması bu evrenin gerçekliğini yaratan şey. onun için iyi yada kötü yok bence..

fikir limanı

Cevabınız için teşekkür ederim. Aslında soruyu yanlış sorduğumu fark ettim. Daha doğrusu kafamı kurcalayan şey başka olmasına rağmen kurcalayanın bu soru olduğunu sandım 🙂 Aklıma takılan şey şu: maddeyi inceliyoruz ve kaçınılmaz olarak bozulduğunu görüyoruz ve diyoruz ki madde zaman içerisinde bozunmak zorundadır, buna da entropi adını veriyoruz. Peki entropiyi zamandan ayrı düşünmesek, bu sadece zamanın bize bir armağanı olamaz mı? Yani entropi demek yerine bunu maddenin zamandan kaçamaması şeklinde düşünsek sonuç değişirdi diye düşünüyorum. Çünkü bu durumda entropi madde ile oynanarak değişecek bir şey olmaz ve aslında zamanın kendisi olurdu. (Bu konularda bilgim cok eksik, muhtemelen hatalı şeyler söylüyorum ama yine de görüşümü ve sorumu belirtmek istedim)

fikir limanı

Sorumun cevabını aldım, teşekkürler 🙂

Yasin

Tum denklemlerden zamani cikartin. Zaman, bence hafizamizin bizde olusturdugu algi bicimi. Entropi var. Ancak zamanla degil enerjiyle bağıntılı sadece. Birsey varsa hep vardir. Yoksa hiç yoktur. Dağılım zamanla olmaz, enerjiyle olur.

21gramHayat

Bu konulara yeni biriyim. Aslında kelimelere dökülmemiş ama hissettiğim farkında olduğum şeyleri sorgulayarak kelimelere dökmeye çalıştığım bir dönemdeyim. Çift yarık deneyini ilk duyduğumda hayret etmiş kafam karışmıştı. Bunu anlamlandırmaya çalıştım kendimce. Cahilliğime verin ama ben bu konuda şöyle bir sonuca vardım. Evren dediğimiz şey enerjiden ibaret ve biz evreni kendi enerji boyutumuzda yani titreşimimizda frekansımizda algılayabiliyoruz. Bu yüzden de herşeyi kendimiz gibi madde olarak görebiliyoruz. Bahsettiğiniz deneyde işin içinde bilinç varsa onu madde olarak görüyoruz ve belki de onun frekansının düşerek madde haline gelmesine neden oluyoruz. Bilinç ortamdan çıkınca o olması gerektiği gibi özgürce hareket ediyor dalga şeklinde. Bilmem yanlış mı düşünüyorum.

cüneyt

Bence de doğru yorumlar ayrıca ilave etmek gerekirse;
Madde anda vardır. Anın dışındakiler zihnimizin fonksiyonu olan hafızamızdaki anılar ve olası gelecek ile ilgili düşüncelerimizden ibarettir. Yani an zamanın içinde bir nokta olmasından ziyade zaman anın içindedir. yada başka deyişle zaman yoktur da denebilir. Dostoyevski’nin şu sözü çok düşündürücüdür: ” sadece tek önemli zaman vardır o da şu andır. Çünkü sadece an içinde bir şeyler yapabiliriz”. Çünkü madde anda vardır.

haticeozcan2014

Reblogged this on tabletkitabesi.

taha omay

pekiya entropide bozulmaya girerse ? tekrar mı entropi oluşur çünkü ileride evrende hiç birşey kalmıyacak ozaman entropi yok olucak eee yok olursada entropi oluşucak

Mu

Çok keyifli bir yazı olmuş, elinize ve aklınıza sağlık. Eklemek istediğim bazı düşüncelerim var. Entropiyi tersine çevirsek bile sadece enerjiyi maddeye çevirebiliriz. Zamanda geriye gitmek için S
Eğer 11 boyut teorisi kusursuzsa ve yaşanan bir olay 11 boyut teorisine göre eksiksiz (vektörel) kaydedilirse ve kusursuz matematiksel denklemler kurulabilirse ve entropi bundan sonra tersine çevrilebilirse, ancak ondan sonra bazı olayları kısıtlı miktarda geri alabiliriz.
Yani, vazonun düşüp kırıldığı olayda entropiyi kontrol alanında tam olarak geri çevirirsek elimizde vazonun eski hali ve fonksiyondaki vektörel eksikliklerden dolayı vazonun ilk potansiyel enerjisi kaynaklı bir enerji ısıya dönüşecektir. Bu anlattığım haliyle bile beynim, çok daha fazla eksik var diye alarm veriyor.
Entropi, çok kompleks bir zaman fonksiyonunda, hesaplaması zor bir değişkenmiş gibi geliyor bana.

[…] zaman gerçekten de entropiyi bir buldozer gibi kullanıp tüm varoluşu yıkarak ilerliyor. (“Entropi & Zaman” adlı yazımda entropinin mi zamanı yarattığını yoksa zamanın mı entropiye sebep […]

[…] iyi algılamak için entropiyi iyi anlamamız gerekiyor. Bu blogun ikinci yazısı olan “Entropi & Zaman” adlı yazımızda basit bir şekilde şöyle tanımlamıştık: “Kainatta her şey, […]