İşaretler…

Ortalama okuma süresi 3 dk.

cityhallmarque

Ben diye nitelendirdiğimiz, olduğumuz kişi günlük yaşantısı boyunca imgelere maruz kalır. Hatta hayatı imgelerle yaşar. Ben dediğimiz; bedenimiz, yüzümüz, gözlerimiz değildir. Çünkü benim bedenim, benim gözlerim deriz. Aynı benim evim, benim kitabım demek gibidir. Kitap ve ev biz olmadığımız gibi, bedenimiz de biz değilizdir. İşte asıl benliğimizin iç içe yaşadığı, adına hayat dediğimiz bu imgeler dünyasını anlamlandırma yolculuğuna çıkacağız…

Sıradan bir pazartesi sabahı, pazartesi sendromunun verdiği can sıkıntısıyla evden işe gitmek için çıktınız. Otobüs durağına gelip beklemeye başladınız. İşe gidip geldiğiniz otobüsün numarasını sanki bir numara değil de bir fotoğraf gibi biliyorsunuz, bindiniz. Otobüste asılı bir konser afişi gördünüz. Konserin tanıtım logosuna baktınız, konserin tarihine baktınız ama sadece baktınız, görmeye çalışmadınız. İş yerinize gittiniz, merdivenlerden çıktınız, kaç basamaklı olduğunu bilmiyorsunuz her gün çıktığınız merdivenlerin. Güvenlik görevlisinin üniformasının üzerinde yazan numaralara dikkat ettiniz mi hiç? Çalışma odanızda asılı duran doğa tablosunda kaç ağaç var?…

Mekan; bir imgeler kolajıdır. Aslında sayılar ve harfler de birer imge, şekildir. Mesela 1 sayısı tekliği ifade etmek için yapılabilecek en ideal  şekildir. Sıfır sayısı hem hiçliği, hem de sonsuzluğu ifade ettiği için ve halka da başı sonu belli olmayan, yani başlangıcı ve sonu olmayan bir şekil olduğu için biçilmiş kaftandır. Bu şekiller, sayılara anlam katarken, sayılar da bulundukları zemine anlamlar katarlar. Sokakta, kafede ya da her hangi bir yerde karşınıza çıkan sayılara daha dikkatli bakabilir, onları toplayıp size ne demeye çalıştıklarını anlamlandırabilirsiniz. Mesela bankada sıra aldığınızda size denk gelen sıra numarası… Hayat tesadüfler eseri oluşmadığı gibi, hayatın hiçbir alanında tesadüf diye bir şey de yoktur. Bu numara size özel bir numara. Hayatınızın tam da o zamanınızda o noktada size verilmiş bir numara. Bir önce değil, bir sonra değil. Bu sayının rakamlarını toplayarak özüne ulaşıp yorumlayabilirsiniz. Bundan sonrası nümeroloji bilmek…

İlgili yazı:   Yapay Zeka & Sosyal Medya

İlla sayı olmak zorunda da değil. Devamlı gittiğiniz kafenin logosu, karşılaştığınız semboller, hatta ve hatta can sıkıntısından kağıda karaladığınız çizimlerin bile bir anlamı olabilir. Çünkü hayat sizinle iletişim içerisindedir her an. Karşılaştığınız her olayın, her durumun sizin için, size özel bir sebebi vardır. Bir trafik kazasının yanından geçerken gördüğünüz manzara öylesine tesadüfen bir denk geliş değildir. Hayatınızda farkında bile olmayacağınız devrimsel değişiklikler yaratabileceğiniz bir durumdur. Aynı şekilde gördüğünüz bir sembol de görmeniz gereken, sizi biraz daha eğitecek, büyütecek bir anlam taşır. Kader de biraz budur zaten. Başınıza gelen her durumun başınıza gelmesi gerektir. Kaderinizde bu yazılıdır, değiştiremezsiniz şeklinde değil de bunu bir ders olarak görmek gerek. Hukuk öğrenmek için hukuk derslerine girmek gerek, kaybetmeyi öğrenmek için de çok fazla kayıp vermek gerek. Bunun gibi…

Bunları yapmanın, yani hayatınıza bu gözle bakmanın bir faydası daha vardır, o da farkındalık düzeyinizi kat ve kat arttırması… Öylesine bir etki yaratır ki, hep bahsedilen ama hep de sözde kalan anı yaşamak fiilini tam anlamıyla yerine getirmenize yardımcı olur. Çünkü etrafınızda ne var, var olan bu şeylerin anlamları ne, bana ne demeye çalışıyorlar diye düşünmek, o anı ve o mekanı layığıyla yaşamak demektir zaten. Lakin bunlar için biraz sayı bilimi ve sembolizm bilmek gerekir. Sayı bilimi size can sıkıcı geliyorsa, mitoloji ve sembolizmi kesinlikle önerebilirim. O kadar eğlenceli konulardır ki, mitolojik hikayeleri ve sembollerin kökenini bildikçe, hayata bakış açınız kökten değişecektir. Bunlarla ilgilenmeseniz, bilmeseniz bile etrafınızda olup biten olaylara daha dikkatli bakıp arkasındaki sebepleri çözmeye çalışmak bile, hayatı eğlenceli bir bulmaca oyununa çevirmeye yetecektir.

Hayattan hep bir işaret bekler dururuz… Çünkü yapıp etmelerimizin sonuçlarını, bazen de ilahi adaleti bekleriz. Her şeyi yapar ama o işareti alamayız. Peki ya işaretler size deli gibi her yönden geliyor ama siz anlamıyorsanız?…

İlgili yazı:   Ben Benim

Daha dikkatli bakın, hayat sizinle konuşuyor. 🙂


Zamanın Ötesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Subscribe
Bildir
guest

9 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
GM

Bazen öyle detaylar göze çarpıyor ki hayat akarken, kolaylıkla birşeyle ilişkilendiriyorsun, bir anlam çıkarıyorsun. Ama bu gerçekten de böyle tesadüfi olayların bir anlamı olduğunu gösterir mi?

Bir de gizli mesajlar aramaya başlayınca bilinç, bu tehlikeli bir takıntıya dönüşebilir. Dikkatli olmak gerekiyor!

Serhat Erten

“Sayı bilimi size can sıkıcı geliyorsa, mitoloji ve sembolizmi kesinlikle önerebilirim” demişsiniz. Sayı sembolizmi, sayı sembolizması ve de insanın karakter sembolizması: Bu konuyu araştırmayı öneririm. Bunun açılımı çok geniş. “İnsanın karakter sembolizmi.”

Serhat Erten

İnsanın karakter sembolizminde ilk aklıma gelen İncil’de geçen 7 günah sembolizmidir: Öfke, tembellik, cimrilik, şehvet, kıskançlık, açgözlük, kibir. Bunların zıddı ise kişiyi Erdemli yola götürür.

ilknurakpinar

Merhaba,
Mutlaka okumuşsunuzdur; Douglas Forbes’un “insanın pin kodu”,” kaderin pin kodu”,”ilişkilerin pin kodu” serisini… Ayrıca Dan Millman’ın “hayatın amacı “kitabını… ilk kitaplar bazı şirketlerin İnsan Kaynakları departmanında işe personel alırken kaynak kitap olarak kullanıyor… matematik yaşamın özü, tüm evren sayıların etrafında dönüyor 🙂
Sevgiler, mutlu haftasonları

Nightgirl

Gördüğüm şeylere anlam yüklemem beni olaylar karşısında tepkisiz yapmaya itekliyor.Her olayı bir sebep görüyorum.Gördüğüm şey ilerde sürekli karşıma çıkıyor basit bir telepatiden bahsetmiyorum.Olayları yaşamak yerine neden yaşadım bana ne mesaj veriyor burdaki işaret nedir ne almam gerekiyor gibi bulamaca çözer gibi yaşıyorum Normal mi ?