Kurgusal bir zaman makinesi yapalım… Bu zaman makinemiz 2012 yılının son aylarında çalışmaya başlasın. Yani bu makineyi aktive eden şalter o zaman açılsın. Şimdi o anı hayal edelim…
Makinemizin tüm ayarları yapıldı ve giriş ve çıkışı sağlayacak kapıyı aktive edecek düğmeye yaklaşıyor teknisyen. O an çok kritik bir an olacaktır çünkü biraz sonra düğmeye basıldığı anda zaman makinesi tarihte ilk kez çalışmaya başlayacaktır. Teknisyen düğmeye bastığı an olabilecekleri tahmin etmeye çalışalım…
Kurgusal zaman makinemiz burada bu zamanda bekleyekoysun. Siz şimdi 2500 yılındaki birisiniz. Medeniyet inanılmaz teknolojilere ulaşmış ve artık zamanda yolculuk sıradan bir hal almış. (Zamanda geri gitmenin tarihin akışını değiştirmesi fenomeninin, her zamanda geriye gidişte farklı bir olasılık paralel evrenine gittiğinizi, böylece sebep sonuç paradoksları yaratmadığınızı düşünerek üstesinden geldiğimizi düşünelim) Ama tek sorun zamanda geriye giderken zaman makinasının icadından, daha doğrusu ilk çalıştırıldığı andan önceye gidememeniz. Çünkü zaman makinası kendini de zamanda geriye götüremiyor ve gittiğiniz zamandaki zaman makinasını kullanarak ancak geriye dönebiliyorsunuz. Aksi takdirde sürekli orada kalıyorsunuz. O zaman 2500 yılındaki siz zaman turisti, geçmişte gidebileceğiniz en eski tarihe gitmek istediğinizde bu örnekte bizim zaman makinamızın ilk çalıştığı ana gidebilirsiniz. Yani 2012 yılına. Şimdi zaman makinanızdan geçmişe bir vortex kapı açıp zaman makinasının ilk çalıştırıldığı ana gittiğinizi düşünün.
Zaman makinasının açma düğmesine basmak üzere olan teknisyenimizin zamanına yani günümüze, yani 2012’ye dönelim. Teknisyen düğmeye bastığı an göreceği ne olacaktır? Zaman makinasının içerisinden çıkan zaman turisti elbette. Hatta farklı zamanlarda farklı zaman turistleri, hatta belki de farklı medeniyetlerden farklı uzaylı ırklar, belki de 3000 yılından varlıklar tarihte gidebildikleri en eski ana, bu ana, düğmenin basıldığı ana gitmek isteyecekler. O zaman sadece teknisyen değil, 2012 yılını yaşamakta olan tüm insanlar etrafında aniden beliren zaman turistlerini görecekler. Bu belki bir anlık olacak belki de daha uzun. Ama yoğun miktarda gelecekten insanlar ya da uzaylılar görecekler.
Zamanın Ötesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
Zaman yolculuğunun geçmişe doğru sınırının neden zaman makinesinin yapıldığı tarih olduğunu açıkçası anlayamadım. Bence bir gün zaman makinesi icat edilebilirse, geçmişte çok eski zamanlara gitmek mümkün olur. Belki senin yaklaşımın, “Gelecekte zaman makinesi icat edildiyse, neden biz geçmişe (bugüne) gelen zaman yolcularıyla karşılaşmıyoruz?” sorusuna yanıt verebilmek adına faydalı olabilir ama yine de doğru bir yaklaşım olduğunu sanmıyorum. Yukarıdaki sorunun daha basit cevabı asla zaman makinesinin icat edilemeyeceği ihtimali elbette olabilir.
Aslında hepimiz biraz zaman yolcusu değil miyiz?Bu evrende yaşamaya ve bu zamanda sürekli olarak ileri doğru ilerlemeye zorlanmış bulunuyoruz.Fizikte iki şey her zaman pozitifdir. Birinicisi Entropi ikinciside Zaman.Bu ikisi benim her zaman ilgimi çekmiştir.Görünmeyen bir el bizi buna mebcyr bırakmış resmen…
Elbette. O görünmeyen eli anlamaya çalılışıyoruz biz de. Görünmeyen el kendisini evrene işlemiş. Evreni anlarsak, eserini anlarsak belki de onu anlama yoluna en azından gireriz.
ilk yazınızdan başlayarak okuyorum blogunuzu. Entropi ve zamanı okurken dahası yorumlara bakarken aklımdaki bir soru söndü cevaba döndü. Ne kadar net ve yargılamadan uzak yazıyorsunuz. Keza yorumlarda ( şimdiye dek okuduklarım ) müthiş bir saygı çerçevesinde.
yolculuğumun bir süresinde kuantum ve kuran dersleri aldım. Aynı ders içinde. Paralel bir anlatımla. Ve öğrenip algılamaya çalıştığım sürece kuranın ne kadar çok kuantumdan bahsettiğine şaşakaldım. Daha irdelenecek çok şey var. Öğrenilecek de. Elbette hepimiz öğrendiklerimizi algılarımızla harmanlıyoruz. Yazılarınız kadar yorumların da diğer okuyuculara bakış açısı vermesi hem doğal, hem keyifli. Ego yarışı yok gördüğüm kadarıyla.
Ben zaman makinesine ihtiyacımız olacağını düşünmüyorum. Bir bilimkurgu filminin açılış sahnesinde aktörün gözlükleri ile yürüdüğü mekanının geçmişini görebildiğine tanık olmuştum. Zannımca gözlükte gerekmeyecek. Biz becerebilirmiyiz bilmiyorum ama gelecek nesiller bunu başaracaktır diye düşünüyorum. Gelmiş ve geçmiş tek bilinçte kayıtlı olduğuna göre, geçmişe ve geleceğe an da varabileceğimiz inancındayım. Dolayısıyla zamanın varlığına da inanmıyorum. zaman kavramı bizim yarattığımız bir olgu bence. Güneşe odaklı bir kavram. Evrene baktığımızda ise bu kavram manasızlaşıyor. Zaman yoksa makine de lazım değil. Yaşandığını sandığımız herşey zaten zihnimizde kiliti açmak önemli olan.
Reblogged this on tabletkitabesi.
Zaman yolculuk aslında daha badit ve ilkel düşünüldüğünde her an her saniye yaşanıuor zaman gecip gidiyor dedimiz şey aslında yavaslatılmış bir zaman yolculuğu buradaki zaman yolculuk makinası ise deneyimler örneğin geçmişte yaşadıgınız kötü bir olay tekrarı gerçekleşmek üzere iken bilinçimizde canlanıp daha farklı hareket ediyoruz. Eğer geçmişi hatırlamamış olsak o olayın etkilerinin neler olacagı bilinmeden tekrar yaşanan bir olaya dönerdi ve muhtemelen aynı sonuçları doğururdu bu nokta bilinç hafıza ve deneyim üçlemesi ilkel bir zaman makinası sunuyor bize bir başka açıdan baktığımızda yaşanmışlıkla geri bıraktıgımız geçmiş şuana göre hareketettiğimiz zamana göre geçmişte kaldı ve bu anı yaşıyoruz hızı farketmedimiz yavaşlıkta sürekli olarak zamanda yolculuk yapıp sanal zamanda yolculuk deneyim ve hafızayla geçmişe gidiyoruz gelecek ise bilinçimizin bize uyguladığı sanaş zamanda yolçuluk olan hayallerimiz. Yeni arabyla elde edilen deneyim yeni bir ev ve bu hayaller için tercihler yapıp o hayallere orada uzaklarda duran zamana ulaşmaya çalışıyoruz buda bize o an farketmedimiz zamanda yolculu başlatıyor hızı anlamadımız belli bir zaman sonra vaybe diyip ğeçmişe baktıgımızda farkettimiz. Yani aslın var olan zaman sadece şuan ve bu sürekli olarak değişiyor sürekli olarak zamanda yolculuk yapıyoruz. Bence zaman dogrusal degil statik bir şekilde hep şuanda hapsolmuş durumda sadece dış etkenler değişiuor ve deneyimler değişiyor.
Sevgili Erdiç, değerli katkın için teşekkürler ve kesinlikle bu görüşüne katılıyorum. Nitekim geçmiş, gelecek ve zaman algımız üzerine şu yazılarımda bu bahsettiğine değinmiştim:
https://zamaninotesi.com/2013/01/19/gelisim-zaman/
https://zamaninotesi.com/2012/11/05/gecmis/
Zamanın ilerliyor olması bizim algımızda gerçekleşen bir husus gibi görünüyor.
Bende aklımda olanı paylaşmak istedim.
Zaman : Ucuna taş bağlanmış bir ip çevirelim mesala. hareket etmeye başladığında dairesel olarak bir görüntü ortaya çıkar ancak durduğunda o daire yok olur. Zaman da böyledir işte hareket-ivme başlayınca ortaya çıkar.