Zamanın Karanlık Suları

Ortalama okuma süresi 2 dk.

storm-in-sea-hd-wallpapers-for-personal-desktop

Zaman fırtınalı bir gecedeki okyanusa benzer. Suları karanlık azgın, dalgaları şiddetlidir. Sadece yıldızlar ve ay ışığı vardır yol gösteren, ki zaten bir yol da yoktur. Zamanın dalgaları insan denen mefhumu canlarının istedikleri yere götürürler, ordan oraya savururlar. İnsan ise bir yol ara kendine, yıldızlara bakar, işaretlere bakar, zamanın karanlık sularında akıntıya karşı yüzmeye çalışır oysa nereye yüzersek yüzelim, hangi yıldızı takip edersek edelim zaman sularının dalgaları bizi nereye yönlendirirse oraya gideriz, yaşamamız gerekeni yaşar, duymamız gerekeni işitiriz…

Arayışta olanın durumu işte böyle trajiktir. Aslında diğer kendilerini dünya yaşamına kaptıranlardan pek farklı değillerdir. Dalgaların götürdüğü yerlere sürüklenir, yeni deneyimler yaşar dururlar. Tek fark gökyüzüne bakmaları, işaretleri izlemeleridir. Çünkü dalgaların götürdüğü yerlerin bir sebebi, bir amacı olduğunu bilirler. Bunu çözmeye çalışırlar ki bir bulmcaya benzer. Arayışta ola yalnız olmak istemez, yoldaş ister belki de sadece işaretler ister böylece dlagaların savurduğu yerlerde öğrenmesi gerekenlerin farkına varırlar, dersleri daha iyi kavrarlar ve zaten arayışın da amacı budur. Bir sebeb aramak, bir sonuç aramak, bir amaç aramak… Zaman okyanusunun tuzlu sularındaki kayboluşumuz ve arayışımız aslında bir sonuçtur, amaç sebebe ulaşmaktır. Yani bu tersine bir yolculuktur. Tüme varımdır. Yıldızlar ve işaretler bu okyanusta kaybolduğunun farkında olana, arayışta olana yalnız olmadığını gösterirler. Çünkü doğru yolda olmak ister insan ama yolların olmadığı bir okyanusta sadece önüne çıkan limanlardan doğru şeyleri almakla yetinir. İşaretler bir ödüldür, çünkü arayışta olan farkındadır diğerlerinden farklı olarak. Hayat dediğimiz yapıp etmelerimiz ve başımıza gelen olaylar bütününe bir uzaylı, dışarıdan biri gibi baktıkça farkında oluruz. Bir başkasının yemek yiyişine, neden o yemeği sevdiğine, bir diğerinin neden öfkeli olduğuna ama yanındakinin sakin olduğuna, bir kedinin neden şevkat duyduğuna, kendi aklımızdan geçen düşüncelere, bir altyazı gibi akan o düşüncelere, çektiğimiz acılara, neden o acıları çektiğimize, neden mutlu hissettiğimize, karışık hissettiğimize ve tüm bunları yaşayanın kim ya da kimler, neler olduğuna odaklandıkça evet belki gerçekle bağlarınız bir miktar kopabilir ama farkında olursunuz. Okyanusun karanlık sularında bilinçsizce yüzerken ay doğuverir gökyüzünüze, ışık size sizi gösterir. Yol yoktur, sadece dalgalar ve götürdükleri bilinmezlikler vardır ama yolda olduğunuzu bilirsiniz. Çünkü yol sonsuzluk yoludur ve bildiğiniz o işaret levhalı otobanlara benzemez, işaretleri sizi yönlendirmez, işaretler dalgaların ortasındaki siz için can yeleğidir, sizi dalgaların götürdükleri yerlerden alıkoymazlar ama boğulup nefessiz kalmanızı önlerler…

İlgili yazı:   Gelişim & Zaman

Nihai amaç nihai limana ulaşmaktır, artık kendimizi kayıp hissetmyeceğimiz, eksik hissetmeyeceğimiz sonsuzluk limanına… İşte o zaman arayışta olanın arayışı son bulacaktır ama gerçeklik de son bulacaktıri madde de ve hayat da. Çünkü arayışın bizzat ve bizzat kendisi zaten tüm varoluşun kendisidir. Çünkü tanrı karanlık sularda yükselip kendini görmek istedi, bilmek istedi ve arayış başladı.

Farkında olmanın ışığı tüm arayışta olanlarımızın sularını aydınlatsın…


Zamanın Ötesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Subscribe
Bildir
guest

7 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
hidrasyon

Bir an kısacık bir an kendi hikayemi okurmuşcasına okudum.Okumadım hatta gözlerimin önünde resimler le can buldu anlattığınız arayış.Ruhumda hissettiğim boşluk ince bir yere dokundu ve acıttı o dokunuş…

sazcaz

ne kadar zamansız yazmışsınız..
zamansız, ansız ama bir o kadar da AN’da.

Pek çoğumuz yolculuğumuzu okyanusta yol almaya benzetiriz. Enginliğinden mi ihtişamından mı bilinmez. Her sorgulayış fırtınadır. Her cevap liman. Ama amaç sonsuzluk limanıdır. Ve evet dediğiniz gibi yoldaş isteriz bu yolculukta. Kimi tecrübeli bir kaptan, kimi bilge bir miço’dur fırtınalardan çıkaran gemiyi.Yada birliktelikte ki güçtür. Yolculukta kimi ayın ışığı huzur ve dinginlikle yol aldırır kimi güneşin güçlü ve şehvetli ışığı rota olur. Durmaz geminiz. Madem ki ulaşılacaktır sonsuzluk limanına, madem ki kayboluş sona erecektir, öyledir ki tamamlanacaktır eksikler, varsın dalgalı olsun deniz. Nefes olacak rehberler, işaret olacak yoldaşlarla sonsuzluk limanına O’na varılacaktır..
Zamansız zamanlarda…

Kelebek

Ya okyanusun derinlerine dalmışsak. Okyanusun derinlerine doğru çekiliyorsak. Sanki fırtınadan geriye kalan enkazın tahta yığını altından süzülüyorsak derinlere,derinlere. Gittikçe dibe gidiyorsak. Kalan nefesimizle yaşamaya çalışıyorsak. Ulaşmamız gereken limanmıdır, yoksa keşfetmenin gereken bir okyanus mu vardır

[…] varıyoruz, fark ediyor, idrak ediyoruz. Günlük hayatın keşmekeşi içerisinde benliklerimiz zamanın karanlık sularında eriyip gitse de, kendi varlığımızın ayrımına varıp öz farkındalığımızı idrak […]